VAN ve çevresindeki akarsularda 15 yıldır kırmızı benekli alabalıkları inceleyen Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Mustafa Akkuş, bu balık türünün Türkiye’de yaşadığı son yerlerden olan Gürpınar ilçesinin Norduz bölgesinde de bitme noktasına geldiğini ve kaçak avcılardan korunması gerektiğini dile getirdi.
Gürpınar ilçesi Norduz bölgesindeki derelerde yaşamını sürdüren, önemli gen kaynaklarından olan kırmızı benekli alabalık soğuk ve temiz sularda yaşıyor. Aşırı kaçak avcılık ve derelerin tahrip edilmesi nedeniyle Türkiye’de de popülasyonunda çok ciddi azalma olduğu belirtilen nesli tehlike altında bulunan kırmızı benekli alabalığın avlanması, bölgede yıl boyu yasak.
2008’den beri kırmızı benekli alabalıkla ilgili çalışmalar yürüten Van YYÜ Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Mustafa Akkuş, bu türün iç suların en nadide türlerinden olduğunu söyledi. Fakat son yıllarda Türkiye’de birçok akarsuda neslinin ya tamamının yok olduğunu ya da bitme noktasına geldiğini belirterek çeşitli nedenlerini anlatan Dr. Akkuş, şöyle konuştu:
“Şu anda bulunduğumuz bölge Van ile Hakkari arasındaki Norduz bölgesi. Yani rakımın oldukça yüksek olduğu bir bölgedeyiz. Kırmızı benekli alabalıklar tam da bu dönemde üreme dönemindeler. Yani akarsuların aşağı tarafından yüksek rakımlı akarsulara doğru, bol oksijenli temiz akarsulara doğru üreme göçünü gerçekleştiriyor. Şu anda bulunduğumuz akarsuyu, 2008- 2009 yılından itibaren düzenli olarak takip ediyoruz. Çünkü ülkemizdeki belki de son kırmızı benekli alabalık popülasyonunun kaldığı akarsulardan biri. Pırıl pırıl bir akarsu. Habitatı neredeyse hiç bozulmamış bir yapıda. Fakat olmayan tek şey kırmızı benekli alabalıklar. 2008-2009 yıllarında burada örnekleme yaptığımız zaman bu balıkların boyunun 30-35 santimetreye kadar çıktığını görmüştük. Fakat bugün örneklediğimiz ve suya saldığımız alabalıkların en büyüğü 11-12 santimetre boyunda.”
‘ASIL SAHİBİ ONLAR’
Kırmızı benekli alabalıkların bölgede yıl boyu avcılığı yasak olan bir tür olduğunu hatırlatan Dr. Akkuş, “Kırmızı benekli alabalık yüz binlerce yıldır bu akarsuda yaşıyor. Dolayısıyla buralı olan biri varsa işte bu deredeki kırmızı benekli alabalıklardır. Biz hepimiz sonradan buraya geldik. Fakat aşırı avcılıkla beraber kırmızı benekli bu akarsularda bitme noktasına geldi. Bu balığı korumanın sorumluluğu, aslında bu bölgede yaşayan hepimize aittir. Eğer bu balık burada yok olursa, küçük büyük hepimize bu olumsuz durumdan bir pay gelecektir” dedi.
‘SON BALIK TÜKENMEDEN SAHİP ÇIKALIM’
Kırmızı benekli alabalığın üreme döneminde olduğunu hatırlatan ve bu konuda daha duyarlı olunması gerektiğini belirten Dr. Akkuş, “Eğer akarsu kenarında avlanan birini görürseniz lütfen uyarın. Bu balığın yüz binlerce yıldır bu akarsuda yaşadığını, fakat insanoğlu nedeniyle artık yok olma noktasına geldiğini söylememiz lazım. Ümit ediyorum ki bu yakaladığımız ve dereye saldığımız alabalıklar son alabalıklar değildir. Son alabalık tükenmeden önce sahip çıkmamız lazım. Kırmızı al al benekleriyle beraber buraların, adeta buradaki derelerin ruhunu oluşturuyor. Kırmızı benekli alabalığı bu dereden çektiğimiz zaman adeta buradaki bütün ekosistemi zarara uğratmış olacağız. Şu anda bulunduğumuz bölgede yıl boyunca av yasağı var. Yani yıl boyunca kırmızı benekli avcılık yasak. Ama bu şu demek değil, kırmızı benekli avlanmıyor. Şayet kırmızı benekli avlanmasaydı, buradaki gördüğümüzün bugün 10 katı fazlalıkta alabalık görmemiz lazımdı. Şu anda maalesef bu bölgede son demlerini yaşıyor. Eğer korumazsak bu dereye geldiğimiz zaman şöyle diyeceğiz; ‘Bir zamanlar bu derede 20-30 santimlik kırmızı benekli alabalıklar varmış’ diye konuştu.