Ertuğrul Özkök: Güzel Helen Troya Müzesi’ne henüz dönmedi ama ruhu bir sergi ile döndü

“`html

Çanakkale’de Troya Müzesi’nde Sanat ve Kadınlık Üzerine Düşünceler

Geçen Cuma akşamı, Çanakkale’deki Troya Müzesi’ne adım attım.

Şehre ilk girişimde karşılaştığım sosyal yapıyla etkilenmemek elde değildi.

Bir İzmirli olarak kafamda beliren birkaç düşünce arasında en çok şunu merak ediyorum:

Türkiye’deki kadınlar için en özgür şehir İzmir mi, yoksa Çanakkale mi?

Fakat Çanakkale’ye gidiş amaçlarımın farklı olduğunu da belirtmem gerek.

Öncelikle bunu paylaşarak mevcut konuya döneceğim.

Çanakkale’ye, Türkiye’deki yükselen sanatçılardan biri olan Vuslat Doğan Sabancı’nın sergisi için gidiyorum.

Vuslat, kendi ismiyle anılan bir yetenek sayesinde dikkatleri üzerine çekmiş bir isimdir.

Sanat dünyasına olan tutkusunu, Hürriyet gazetesindeki görevinden sonra daha da net bir biçimde ortaya koymuştur.


Vuslat Doğan Sabancı

Sanatı Kaza ile Dönüştüren Kadın

Vuslat’ın sanatsal yolculuğunu her aşamasında dikkatle takip ettim.

Geçirdiği evrim, içindeki sanatsal dehayı ön plana çıkardı.

İki yıl önce yaşadığı kaza, hayatını derinden etkiledi fakat bu deneyimden güçlenerek çıkan bir sanatçı olarak karşımıza çıktı.

Üstelik, bu olayı büyük bir fırsata dönüştürebildi.

Daha önce Bilkent ve Columbia üniversitelerinde işletme eğitimi alan Vuslat, şu an Los Angeles’ta güzel sanatlar eğitimi alıyor.

Bayburt’tan Yükselen Modern Sanat Sergisi

Vuslat, sergilerinin her birinde “sanatın mekân seçiminin” önemini kanıtlıyor.

Yaratıcı ve cesur mekân seçimleri, onun sanatsal yeteneğinin bir yansımasıdır.

İlk sergisini Bayburt’taki Baksı Müzesi’nde gerçekleştirdi.

Bazıları bunu abartılı bulabilir ama benim gözümde o müze, Anadolu’nun ortasında bir Guggenheim gibidir.

Vuslat’ın orada sergilediği “Emanet” adlı sergiyi çok beğenmiştim.

Bu sergiyi daha sonra İstanbul’da Tophane-i Amire’de tekrar sunarak, farklı mekânların duygusal etkilerini de gözler önüne serdi.

Bu kez bu yolculuğu Troya Müzesi’nde sürdürüyor.

Kapıda Beni Hatırlatan Bir Güzel Anı

Müzeye adım atarken hüzünlenmemek elde değil.

Çünkü bu müzenin inşasında büyük katkısı olan dostumuz Yalçın Balcı’yı kaybettik.

Troya’nın her köşesinde onun izlerini hissediyorum.

Hazırlanan eserlere ait iki önemli Homeros klasiği, benim için birer başyapıt.

Arkeoloji ile İç İçe Geçen Modern Sanat

Vuslat’ın sergisi, müzenin ana yapısıyla uyumlu bir şekilde bütünleşmiş.

Müze kimliğini kaybetmeden, antik atmosferi koruyarak modern sanat sergisini harmanlamış.

Vuslat, ilk olarak heykel çalışmalarıyla dikkat çekti ve özgün formlar yarattı.

Şimdi, kendine ait bir çizgi sanatçılığına yönelerek, tamamen kendi evreninden yaptığı eserlerle öne çıkıyor.

İlk adımınızdan itibaren “İşte bu Vuslat” dedirtiyor.

Statik Arkeolojinin Arasında Dinamik Heykeller

Serginin merkezinde, harabe kalıntılarının durgunluğu arasında hareket eden heykeller dikkat çekiyor.

Bunlara bakarken aklıma Louvre Müzesi’ndeki Piramit ve Buren sütunları geliyor.

Troya’nın Görkemi Üzerine Bir İtalyan Bakışı

Serginin küratörlüğünü Paolo Colombo üstlenmiş.

İtalya’nın Torino kentinden gelen bir sanat uzmanı olan Colombo, New York’taki MoMA PS1’de sergi açan ilk Avrupalı sanatçı olarak dikkat çekiyor.

Cenevre’nin Centre d’Art Contemporain’in direktörlüğünü de yapmış bir isim.

Yaz ayındayız ve Ege’ye gidecek olan tüm gezginlere bu sergiyi öneririm.

 

Kutsal Kitaptan Sonraki En Tanınmış Hikaye

Troya Müzesi benim için özel bir anlam taşıyor.

Türkiye’nin uluslararası alanda en tanınmış markalarından biri Troya… Hatta en fazla bilinenidir.

Çünkü arkasında “Troya” gibi büyük bir hikaye yatıyor.

Dünyada Kutsal Kitap’ın yaratıcılık hikayesinden sonra belki de en çok bilinen hikayedir bu.

Troya mı, Efes mi, Hangisi Daha Önemli?

Ben Egeliyim ve çocukluğumdan beri Ephesus ismiyle büyüdüm.

Bugün Ephesus, dünyanın önde gelen arkeolojik alanlarından biri. Türkiye bunu başka markalarla destekliyor.

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy arkeoloji alanında harika işler başardı.

Özellikle Göbeklitepe gibi muazzam bir ekleme yaptı bu envantere.

Ancak bana göre Troya, bu tüm markalardan daha kıymetli çünkü güçlü bir insana ait hikaye barındırıyor.

Hikâyenin İki Süper Kahramanı Kim?

Efsaneye göre, Helen, Sparta’dan Troya’ya kaçırılır. Troya savaşının kaybının ardından Paris’in ölümü üzerine Sparta’ya geri dönmüştür.

Sonrasında ise Rodos’a sürgün edilen Helen, orada Rodos kralının eşi tarafından öldürülmüştür.

Bu hikayenin iki önemli ismi, Helen ve Paris’tir.

Bir nevi Troya hikayesinin iki süper kahramanı gibidirler.

İlk Ziyaretimden Hatırladıklarım

İlk ziyaretimde iki şey dikkatimi çekmişti.

Birincisi, Çanakkale köprüsüne giden yolda Troya Müzesi’ni gösteren işaretin, Behramkale’ye olan işaretten çok daha küçüktü.

Oysa ki, bu müzenin önemi, daha köprünün başında insanlara aktarılmalıdır.

Müzede Herkes Var, Ama Güzel Helen Yok

İkinci dikkatimi çeken ise müzenin içinde yaşanıyordu.

Troya hikayesinin en kritik iki kahramanı olan Helen ve Paris, müzede hiç yer almıyor.

Aslında, müzenin kurulumu sırasında en önemli olandır ama kendisi hiç görünmüyor.

Müzeyi iki kez gezmeme rağmen Helen’in tasvirine rastlamadım.

Oysa Athena gibi diğer kadın kahramanların tasvirleri mevcut.

Bir Müzecinin İlk Yapacağı İş Helen’i Sahneye Çıkarmak

Helen’e ait olan iki küçük iz var; biri panolardaki açıklamalar, diğeri ise çalışmayan bir ekran.

Oysa bu müzeye gelenlerin büyük kısmının aklında iki isim var: Helen ve Paris.

Eminim modern bir müze yöneticisi burayı ziyaret ederse, baş köşeye Helen’i koyar.

Troya Antik Kazı Müdürü Prof. Dr. Rüstem Aslan ile Sohbet

Serginin açılışında Troya Antik Kenti Kazı Heyeti Başkanı olan Prof. Dr. Rüstem Aslan ile tanışma fırsatım oldu.

2022’de müzeyi ziyaret ettiğimde yazdığım yazıyı okumuş. “Gözlemlerinizde son derece haklısınız” dedi.

Sıkıntının kaynağı, müzede sergilenen eserlerin kazıdan çıkan orijinal eserler olmasıymış; maalesef Helen’le ilgili fazla kanıt bulamamışlar.

Ancak onu bulmak için çabalarını sürdürüyorlar.

Bence yaratıcı bir şekilde Helen’i anlatma yolları geliştirilebilir.

Helen Heykeli İçin Opet Tevfikiye Köyüne Gidin

Eğer Troya kazı alanında bir Helen büstü görmek isterseniz, müze yoluna girmeden Tevfikiye köyündeki Opet’in restore ettiği köy meydanına uğrayabilirsiniz. Burada Troya efsanesinin tüm kahramanlarının replikaları sergileniyor.

Çanakkale Köprüsü’nün Adı Yanlış

Hayatım boyunca aynı görüşte kalacağım; Çanakkale köprüsü “Troya” adını almalıdır.

Bu isim, tüm dünyada bilinen bir isimdir ve köprüye konulmasıyla birlikte küresel bilinirliği artacaktır.

Hatta bağımsız olarak, Çanakkale şehrinin de adının Troya olması gerektiğini düşünüyorum.

Çanakkale Sokaklarındaki Özgür Kadınlar

Şimdi, başta bahsettiğim sosyolojik gözlemlerime geliyorum.

Çanakkale’de beni etkileyen bir başka durum ise, şehrin modernleşmesiydi.

İzmir dahil, Türkiye’nin başka hiçbir şehrinde bu kadar çok şort giymiş kadın görmedim.

Bu şehirde güçlü bir özgürlük hissiyatı olduğunu gözlemliyorum.

Çanakkale’nin özgün sosyal yapısını çok beğendim.

Troya Müzesi’nde Helen Olmayabilir Ama Özgür Kadın Ruhları Var

Sonuç olarak, Troya Müzesi’nde Helen figürü hala yok.

Ancak Ege’nin eğitimli, özgür ruhlu kadınları şehirde serpilip duruyor.

Vuslat’ın sergisi, Cumhuriyet’in kadın sanatçısının yaratıcı dünyasını müzeye yansıtmış durumda.

“`

Related Posts

Muharrem Ayı ne zaman başlayacak? 2025 Diyanet Dini Günler Takvimi: Muharrem Ayı başlangıcı ve Aşure Günü tarihi

Zilhicce Ayı’na girilmesi ve Muharrem Ayı’nın başlangıcına bir aydan kısa süresi kalmasıyla birlikte gözler Muharrem Ayı ve Aşure Günü tarihine çevrildi. Bu bağlamda inananlar “Aşure Günü 2025 ne zaman, hangi tarihe denk geliyor?” sorusunun cevabını araştırıyor. Hemen belirtelim ki Aşure Günü Muharrem Ayı’nın 10. günü olarak kabul ediliyor. Miladi ve Hicri Takvim arasındaki zaman farkı nedeniyle Aşure Günü tarihi her yıl değişik tarihlere denk geliyor.  Peki, Aşure Günü ne zaman? 2025 yılı Muharrem Ayı ne zaman başlayacak? İşte merak edilip araştırılan ayrıntılar…

Liselilerin gözünden ‘Çevre Resim Yarışması’

Milli Eğitim Bakanlığı ile ASELSAN’ın ortaklaşa düzenlediği 8’nci Çevre Resim Yarışması’nda dereceye giren lise öğrencileri belirlendi.

AGS geç başvuruları başladı mı? AGS geç başvuru ücreti ne kadar, başvuru nasıl yapılır?

AGS başvuru tarihleri ÖSYM sınav takvimi ile belli oldu. Peki, AGS geç başvuruları başladı mı? AGS geç başvuru ücreti ne kadar, başvuru nasıl yapılır?

Ertuğrul Özkök: Geçen cuma Cannes’da Silivri’ye “S.E.S” bombası atıldı

İranlının aldığı Altın Palmiye, Silivri’nin kara yazgısı olabilir

Kibariye, Grammy ödüllü sanatçı Buika ile Harbiye’de konser verdi

BKM’nin 30. yılında, İspanya’dan Latin rüzgarları estiren Grammy ödüllü sanatçı Buika ile Türkiye’nin arabesk sahnesinin ikon ismi Kibariye, Harbiye Açıkhava Tiyatrosu’nda müzikseverlerle buluştu!

LED farlar muayeneden geçer mi 2025? Sonradan takılan LED farlar yasak mı, muayeneden kalır mı?

LED far yasağı sonrası araç sürücülerinin gündemindeki bir diğer konu ise LED farlar muayeneden geçer mi sorusu oldu. İçişleri Bakanlığının geçtiğimiz aylarda yapmış olduğu LED far yasağı duyurusunun ardından pek çok sürücü denetime tabii tutulmuş ve idari para cezası ile karşılaşmıştı. Bu sürecin akabinde bir diğer odak noktası ise LED farların muayeneden geçip geçmediği oldu. Peki, LED farlar muayeneden geçer mi, kalır mı?