Hollanda’da Doğu Türkistan hamlesi






Amsterdam Parlamentosunda Doğu Türkistan Kararı

Amsterdam Parlamentosu’nda Tarihi Siyasi Karar

15 partiden oluşan 150 sandalyeli Hollanda Parlamentosu’nda, bir önerinin kabul edilmesi için en az 76 sandalye gerekmektedir. GroenLinks, PvdA, D66 ve CDA gibi partilerin desteklediği bir öneri, Çin ile ilişkilere öncelik veren iktidar partileri tarafından reddedilerek 76 oydan yoksun kaldı. Ancak bu karar, Çin hükümetine güçlü bir siyasi mesaj gönderdi ve Amsterdam Belediye Meclisi’nde tarihi bir siyasi tartışmanın önünü açtı.

Doğu Türkistan Adının Kabul Edilmesi

10 Temmuz 2025’te, Denk Partisi’nden Amsterdam Şehir Meclisi üyesi Süleyman Koyuncu, “Baskıyı Tanıyanlar Doğu Türkistan’ı Tanır” adlı öneriyi sundu. Bu önerge, “Sincan” yerine “Doğu Türkistan” terimini kullanmayı savundu. Öneri, PvdA, GroenLinks, D66, Partij voor de Dieren ve Denk tarafından desteklenerek 26 sandalye ile kabul edildi. Bu karar, Çin hükümetinin “Sincan” terimine karşı bir duruş sergileyerek Doğu Türkistan halkının kimliğini tanıdı.

Amsterdam Parlamentosu Denk Partisi Milletvekili Süleyman Koyuncu

Süleyman Koyuncu, kararın önemini vurgulayarak, “Uygurların tarihi ve kültürel kimliğini tanıdık. Bu karar, insan hakları ve kültürel kimlik için mücadele eden herkes için bir umut ışığıdır.” dedi. Ne yazık ki, bu karar Amsterdam Belediye Başkanı Femke Halsema tarafından veto edildi. Halsema, “Doğu Türkistan” teriminin ayrılıkçılığı teşvik ettiğini savunarak kararı reddetti.

12 Temmuz’da, Süleyman Koyuncu ile yapılan canlı röportajda Hollanda’daki Doğu Türkistan örgütlerine çağrıda bulunarak kararı protesto etme çağrısında bulundu. Koyuncu, veto kararının nedenlerini şeffaf bir şekilde açıklarken Uygur diasporasını desteklemeleri için örgütlere mektup yazmalarını tavsiye etti.

Amsterdam Şehir Parlamentosu

Doğu Türkistan için Önemi

Amsterdam Belediye Meclisi’nin Doğu Türkistan terimini kabul etmesi, Uygur kimlik mücadelesinde tarihi bir dönüm noktası olarak kabul edilmektedir. Bu karar, Çin’in Uygurlara karşı yürüttüğü baskıcı politikalara güçlü bir tepki olarak görülmektedir. Ayrıca, Uygurların kültürel kimliğinin korunması konusunda uluslararası bir destek sağladığı düşünülmektedir.

Genel olarak, Amsterdam Belediye Meclisi’nin aldığı tarihi siyasi karar, Uygurların haklı mücadelesini destekleyerek Çin’in sömürgeci politikalarına karşı bir duruş sergilemektedir. Bu karar, Uygur halkına umut verirken uluslararası alanda da dikkat çekici bir gelişme olmuştur.

Doğu Türkistan


Related Posts

Son Dakika… Meclis Başkanı Kurtulmuş’tan ‘komisyon’ açıklaması: Tarih belli oldu

Son Dakika Haberi… TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, iktidarın ‘Terörsüz Türkiye’ adını verdiği yeni süreçte Meclis’te kurulacak olan komisyon hakkında, “En kısa zamanda, ağustos ayının başında bu çalışmaları başlatacağız” açıklamasında bulundu.

Orman Bakanlığı paylaştı: Bu görüntülere yüzlerce soru yağdı

Tarım ve Orman Bakanlığı’nın “Gece gündüz demeden, durmaksızın sahadayız. Orman kahramanlarımız, azim ve cesaretle Yeşil Vatan için cansiparane bir mücadele veriyor” notuyla paylaştığı görüntüle sosyal medyada büyük tepki aldı.

Senato’dan Trump’a ‘Netanyahu’ya baskı yap’ baskısı

ABD Senatosunun farklı komitelerinde başkan yardımcısı veya kıdemli üye olarak görev yapan 6 Demokrat senatör, Başkan Donald Trump’a Gazze konusunda bir mektup gönderdi. Mektupta, Senato İstihbarat Komitesi Başkan Yardımcısı Mark Warner, Senato …

‘Cumhuriyeti Atatürk kurdu, Erdoğan küresel güç yaptı’

AKP Genel Başkan Yardımcısı ve Hatay Milletvekili Hüseyin Yayman “Cumhuriyet, yokluklar içinde, emperyalistlere karşı verilen bir varoluş mücadelesinin sonunda Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde kuruldu. Sayın Cumhurbaşkanımız Erdoğan ise bu Cumhuriyet’i küresel bir güç haline getirdi” dedi.

Osmaneli’nde Orman Yangını ve Ateş Hortumu

Geyve’den Osmaneli’ne sıçrayan yangında, alevlerden ateş hortumu oluştu. Ekipler müdahaleye devam ediyor.

ABD’de doğurganlık geçen yıl en düşük seviyeyi gördü

ABD’de doğurganlık oranının 2024’te kadın başına 1,59 seviyesine gerilediği, bunun kayıtların tutulmaya başlandığı tarihten bu yana en düşük doğurganlık oranı olduğu belirtildi.