Trump ekolü Türkiye’ye geldi: Gazeteci azarlama, kaba davranma, suçlama

4 Eylül 2025

ABD Başkanı Donald Trump ikinci kez başkanlok koltuğuna oturduktan kısa bir süre sonra Beyaz Saray’a erişimi olan basın mensupları hakkında sıkı kurallar koydu. Şubat ayında yapılan duyuruda Beyaz Saray’ın hangi gazetecilerin erişim sahibi olacağına kendisi karar vereceği belirtildi. Gazeteciler ve medya eleştirmenleri, Beyaz Saray’ın basın havuzunu kontrol etmesinin özgür basının temellerini tehdit ettiği konusunda uyardı.

Trump’ın basın sözcüsü Karoline Leavitt’in de özellikle muhalif gazetecilere gösterdiği tavır sosyal medyada sıklıkla gündem oluyor.

Buna benzer bir tutum geçtiğimiz günlerde Nevşehir’de yaşandı. Aydınlık yazarı Mustafa İlker Yücel, bugün yayımlanan köşesine taşıdığı olayla ilgili şu ifadelere yer verdi:

“CT Haber Genel Yayın Yönetmeni Can Taşkın 1980 doğumlu genç bir gazeteci. Suya sabuna dokunmadan sadece ‘görünür gerçeği’ aktarıp ‘aman ağzımızın tadı bozulmasın’ diyen gazetecilerden değil. Haber yapmadığı bir konu yok. Özellikle kamuda dönen dolaplara gözünü dikiyor. Kurduğu televizyon ve gazete ülkemizin en güçlü yerel yayın organlarından biri. CT Haber televizyonunun ekranlarında tüm siyasi partilerin il başkanlarını görmek mümkün. Kuruluş, geçe sene Ulusal Kanal’a nitelikli yayın ödülü vermişti. Törene Nevşehir’in ileri gelenlerinin neredeyse tamamı katılmıştı.

SORU SORDU, TERS KELEPÇEYLE TUTUKLANDI
Taşkın önceki gün bir yazı yazdı ve sabaha karşı ters kelepçe takılarak tutuklandı”

Yazısında Can Taşkın’In kaleme aldığı yazıya da yer veren Yücel, yazısını şöyle sonlandırıyor:

“Taşkın pazartesi sabah tutuklandı. Yani akşam canlı yayına çıkıp konuşması istenmedi. Konuyla ilgili Türkiye’nin en büyük yerel gazeteci birliklerinden Türkiye İnternet Gazeteciliği Derneği Genel Başkanı Okan Geçgel de sert bir metin yayınladı. Geçgel olayı öğrenir öğrenmez Nevşehir’e gitti ve kamuoyuna ‘Gazetecilik yapmamıza engel olamazsınız’ dedi.

Ulusal Kanal, Taşkın’ın ifade tutanağına ulaştı. Belgeye göre Taşkın ‘yanıltıcı bilgiyi alenen yaymak’ suçundan tutuklanmış. Peki hangi bilgi ‘yanıltıcı’? Taşkın yazısında zaten bu sorunun yanıtını arıyor. Edindiği bir bilginin doğru olup olmadığını yetkililere açık açık soruyor. Taşkın’ın tutuklanmasını isteyenler anlaşılıyor ki konuyla ilgili soru istemiyor. İfade tutanağında dikkat çeken bir nokta da şöyle: Taşkın bilgi kaynağını açıklamaya zorlanıyor. Görevini kötüye kullanarak suç işleyenler Basın Kanunu 12. Maddeyi de çiğniyor. Süreli yayın sahibi, sorumlu müdür ve eser sahibi, bilgi ve belge dahil her türlü haber kaynaklarını açıklamaya ve bu konuda tanıklık yapmaya zorlanamaz.

Bu olay Nevşehir sınırlarını şimdiden aştı. Can Taşkın serbest bırakılmazsa hakikat ordusu yani gazeteciler bölgeye güçlü bir çıkarma yapacak. O zaman hep beraber sorarız: ‘Nevşehir’de soru sormak yasaklanabilir mi?”

CAN TAŞKIN’IN YAZISI

Tutuklanan gazeteci Can Taşkın’ın yazısı ise şöyle:

“Nevşehir’de iş insanları çeklerini ödeyemez durumda. Fabrikalar işçi maaşlarını yetiştirmekte zorlanıyor. Böyle bir dönemde devletin elini iş dünyasının omzunda görmem gerekirken, bazı bürokratların ellerinde listelerle para topladığını duyuyorum.

Daha acısı: Bu paraların Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın tensipleriyle, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın talimatıyla istendiği söyleniyor!

Sayın Cumhurbaşkanım, Sayın Bakanım,

Adınızı kullanarak bu şehirde adeta haraç kesiliyor. Siz güçlü devleti temsil ederken, burada sanki devlet parasızmış gibi bir algı oluşturuluyor. Siz bu ülkenin itibarını korumaya çalışırken, burada sizin isminiz üzerinden iş dünyasına baskı kuruluyor.

Peki Nevşehir’in milletvekilleri Süleyman Özgün, Emre Çalışkan ve Filiz Kılıç bu rezaleti bilmiyor mu? Elbette biliyorlar. Ama neden susuyorlar? Neden bu şehrin iş insanlarının yanında durmuyorlar?

İl başkanları… AK Parti’den MHP’ye, CHP’den İYİ Parti’ye kadar bütün partilerin il başkanları, siz niye sustunuz? Bu şehirde siyaset sadece koltuk kapma sanatı mı oldu?

Ve STK’lar… Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Arif Parmaksız, Ticaret Borsası Başkanı İbrahim Salaş… NESİAD ve MÜSIAD siz neden susarsınız ? Siz neden çıkıp da “Bu iş yanlıştır” diyemiyorsunuz?

Soruyorum size:

Balonculardan toplanan paraların hesabı verildi mi?

Şimdi Bimsciler, market zincirlerinden, patatesçilerden, organize sanayiden istenen paralar nereye gidiyor?

Bu şehrin valisi Ali Fidan’ın, emniyet müdürünün haberi var mı?

Ben gazeteci olarak susmayacağım.

Çünkü bu şehrin kaderi hep aynı: Yanlış yapanların korunması, doğruları söyleyenlerin susturulması. Ama ben susarsam bu şehri kim savunacak?

Sayın Cumhurbaşkanım,

Defalarca uyardınız: “Adımı kullanarak iş yapanlar var” dediniz. İşte burada, Nevşehir’de o sözünüzün canlı örneği yaşanıyor. Ve ben size sesleniyorum: Adınızı kullanarak iş dünyasına zulmedenlere, iş insanını borç içinde boğanlara artık “dur” deyin.

Benim işim yazmak, haykırmak. Ben yazdım. Şimdi söz sizde.

CT Haber TV’de Pazartesi akşamı saat 21.00’de Canlı Gündem’de bütün ayrıntılarıyla konuşacağım. Ama bugün buradan ilan ediyorum:

Nevşehir’de kirli oyunları açığa çıkarana kadar susmayacağım.”